skip to Main Content

Tıp, biyolojik aile kavramını tartışıyor. Başkasının yumurtası ya da spermiyle çocuk sahibi olanlar, gerçek anne-baba mı? Yumurtayı veren mi yoksa onu dokuz ay karnında taşıyıp doğuran mı anne?.

Bilim adamları, KKTC’de geçtiğimiz hafta yapılan kongrede Yardımcı Üreme Yöntemleri’nde tıp dünyasının en fazla tartıştığı konuları ele aldılar. Bu konuların başında; Türkiye’de hala yasak olan yumurta ve sperm nakli ile çocuk sahibi olma konusu geldi. Liverpool Üniversitesi Dekan Yardımcısı Uzmanı Dr. Rafet Gazvani, dünyada en fazla tartışılan konulardan birini; ‘yumurtayı veren mi, taşıyıp doğumu yapan mı anne’ konusundaki soruları yanıtladı:

Yumurtasını veren mi yoksa onu taşıyıp doğum yapan mı anne ?

Genetik olarak elbette ki yumurtayı veren annedir. Ancak doktor olarak taşıyanın anne olduğuna inanmak zorundayım. Yumurta nakli gibi tedavileri eğer yapıyorsak; taşıyanın anneliğini kabul etmek zorundayız. Çocuğun büyüdüğü ortamın ve çocuğu büyütenlerin anne babası olduğunu, çocuğun da büyüdüğü ortamın bir meyvesi olduğunu kabul eden bir sistem bu. Eğer sperm ya da yumurta nakline tamam diyorsanız; çocuğun gelişmesinde genetiğin çok fazla katkısı olmadığını kabul etmek zorundasınız. Ben de profesyonel olarak bunu kabul ediyorum ama içimdekini de bilmek isterseniz; genetiğin önemli olduğunu düşünüyorum.

Sperm nakli ile bir çift anne baba oluyorsa, boşandıklarında erkeğin çocuk üzerinde bir hakkı kalır mı ?

İngiltere’de bu durum kanunlarla netleştirilmiştir. Sperm nakli ile bir çocuk dünyaya geldiğinde; çocuğun babası, spermi veren değildir. Doğum kaydında legal babası kim gözüküyorsa, çift boşandığında da aynı sistem geçerlidir.

İngiltere’de evlat edinenlerin mi yumurta ya da sperm nakliyle çocuk sahibi olanların mı sayısı fazla ?

İngiltere’de yumurta ya da sperm nakli ile çocuk sahibi olanların sayısı evlat edinenlere göre çok daha fazla. Bu durum ülkeden ülkeye değişiyor. İngiltere’de bir takım kurallara uymak zorundasınız ve evlat edinmek oldukça zor. Bulunabilenler ise genellikle 1 veya 2 yaşında bebekler. Psikolojik olarak zarar görmüş olduklarından ailelerin de bunu kabul etmesi zor oluyor.

Neden hala spermlerin donasyonu (nakli) dünyada tartışılan bir konu ?

İçine ‘bioetik’, yani tıbbın sınırları girdiği için her yerin kanunlarını ilgili değişik faktörleri içine alan hepsini kapsayan bir şey. Dünyanın her yerinde değişik din, farklı ekonomik ve sosyal faktörler olduğu için toplumlarında yaklaşımları farklı oluyor.

Avrupa’da donasyonun yasaklı olduğu ülkeler var mı ?

İtalya’da daha çok dinsel nedenle yasaklı. İki yıl önce yapılan bir referandum ile yasaklandı. Yüzde 51 gibi bir çoğunlukla yasak kararı alındı. İsrail’de de yasak. Tahminime göre onlar da dinsel nedenle yasaklıyor. Türkiye’de yasak, İsveç’te 3 yıl önce serbest bırakıldı. Almanya’da embriyo seviyesinde birtakım kısıtlamalar var. Bunun dışındaki Avrupa ülkelerinde serbest.

Sperm bağışında bulunmak isteyen, ancak sizin kabul edemeyeceğiniz insanlar oluyor mu ?

Oluyor; her türlü sağlık kontrolünden geçmiş olsa bile sperm donörleri bazen psikolojik kontrollere takılıyorlar. ‘Ben kendi ırkımı çoğaltmak istiyorum’ diye sperm naklinde bulunmak isteyen insanlar oluyor. Onları verici olarak kabul edemiyoruz.

Türkiye’de, para karşılığı erkeklerle birlikte olan kişilerin yumurta bağışladığına dair büyük bir fobi var ?

Bunun bir kontrolü olmayınca genelev kadınlarından bile alınması mümkün. Bu nedenle sperm ya da yumurta nakli yaptıracak kişilerin, devlet kontrolünün olduğu merkezleri seçmesini öneriyorum.

Sakat doğum olursa ?

Risk, yumurtayı alanın! Yüzde 3 civarında böyle bir olasılığı var. Doğa ilk üç ayda düşük yaptırarak, bunu zaten eliyor.

İngiltere’de, nakil yoluyla dünyaya gelmiş kardeşlerin birbiriyle bilmeden karşılaşma olasılığı nasıl önleniyor ?

Bu çok küçük bir ihtimal ancak imkansız değil tabii. Yapılan her nakilin kayıtları İngiltere’de özel bir kuruma bildirilir. Bu kuruluş hepsinin kaydını tutar. İngiltere’de donasyonla olan çocuk, 18 yaşına gelene kadar biyolojik anne babasının açık kimliğini öğrenemez. Ancak şüphelendiği bir ismi vererek, onunla akrabalık bağı olup olmadığını öğrenebilir.

ESRA TÜZÜN

Kaynak: http://arsiv.sabah.com.tr/2006/10/21/gny/sag101-20061016-200

Back To Top